Wednesday, November 23, 2005

Ne kadar sanalım ben????


Sevgili Filiz, Figen ve Berrin beni sırasıyla sobeledi ne kadar sanal olduğum konusunda...işte cevaplar:)
1- Günde ortalama kaç saat internettesiniz?
İşyerinde ADSL olduğundan sürekli internetteyim ama genelde mail kontrolü ve değişik çocuk markalarının araştırması için kullanıyorum bu ise 1-2 saatimi ancak alıyor evde ise geceleri 2-3 saat..
2- Herhangi bir messenger kullanıyor musunuz?
Hayır kullanmıyorum.
3- Kaç tane e-mail adresiniz var?
2 tane kullanıyorum.
4-Sizinle bütünleşen bir nickname' iniz var mı?
Evet var. Genelde Pino olarak biliniyorum ama ismimi kullandığımda oluyor...
5-Internet ortamında tanışıp gerçek hayatta pekişen arkadaşlıklarınız var mı?
Evet çok tatlı iki insanla tanışma fırsatım oldu ve çok tanışmak istediğim 2 arkadaşım daha var.
6-İnternetten alış veriş yapar mısınız?
Şimdiye kadar fazla yapmadım ama eşim yapıyor.
7-Ya internet olmasaydı...?
Herhalde Arda ve Deniz'e daha fazla zaman ayırabilirdim..çoğu zaman onların uyumasını bekliyorum internete girmek için..ama internetsiz yaşamı da düşünemiyorum istediğim bilgiye anında ulaşmamı sağlıyor..
Ben de Ycurl'cugumu ve YeşilErik'ciğimi sobeledim..Önüm arkam sobe saklanmayan ebe :P

Friday, November 18, 2005

Organik Ürünler Pahalı Olmasa....

Alışveriş yaparken aldığımız ürünlerin katkısız ve doğal olmasına dikkat ediyorum. Organik ürünlerin satıldığı standlara yöneliyorum fakat bu ürünler normalin 2-3 katı daha pahalı olunca ne yazık ki çoğu zaman alamıyorum. Zaten bu ürünleri üreten firmalar çok az sayıda...ürünler ise bir çimdiklik poşetlerde...Sanırım bahara doğru tohum alıp kendim yetiştirmeye çalışacağım bazı şeyleri.. Gerçi şimdiye kadar pek başarı sağlayamadım ama yeniden denemekte fayda var..En azından ufaklıklara yetecek kadar domatesimi ve biberimi yetiştirebilirsem ne mutlu bana:)

Tuesday, November 15, 2005

Hurma Ye #4


Evet, suçluluk duyuyorum çünkü katılamadım bu ayın etkinliğine..neyseki Burcu'cum (GelincikTarlası) pişiremediysen çiz bari dedi de son anda bende yaptım bişeyler:))

Kadınlar ve Boncuklar

Bazen kendimi muhabbet kuşu gibi hissediyorum.. O minik parlak şeylere karşı duyduğum zaaf nedeniyle...Dikkat ettim boncuk dükkanlarında sadece kadınlar içlerinde türlü bonluk bulunan o minik kapları eşeleyip duruyoruz. Kendime hakim olmasam vericem tüm maaşı kasada...Evde bir sandık dolusu boncuk, kurdele, kumaş, bir o kadar garip garip malzemeler.....bir de vakit olsa neler yaratacağım ama bazen uyku tatlı geliyor insana..çocuklar uyuyunca hop bende yatağa.. Geçen ay Suluhan’a düşünce yolum bir baktım cam boncukları, deri sicimleri, takı malzemelerini toplayıp gelmişim..Yaptığım bilezikleri (bunlar ilk eserlerim) nazardan korumak istediğim arkadaşlarıma hediye ettim.. Yapılışı çok basit..deri sicimlere düğüm atarak aralarına boncukları kafanıza göre koyuyorsunuz:) Aslında cam boncukları kendim yapmak isterim ama evdekilerin daha fazla hayal, plan ve projeyi kaldırabileceklerini sanmıyorum..neyse hele biraz büyüsünler o zaman Cam Ocağı Vakfının hafta sonu workshoplarına katılırım artık:)

Friday, November 11, 2005

Sağlığımız Yerine Geldiii :)


Dün hastaneye kontrolümüze gittik..Minnoşum gayet iyi durumdaymış:) Zaten öksürüğüde 3 gündür geçmişti..Halsizliğide kalmadı gibi..Hayatımız normale dönmeye başladı..İnsan çocuğu hasta olunca çok çaresiz kalıyor..Umarım bundan sonra başımıza gelecek hastalıklar ve ateşlenmeler karşısında soğuk kanlılığımı koruyup panik olmam, çünkü "anne" panik olunca işler daha da çıkmaza giriyor..bu tip durumlarda pek sakin olamıyorum ne yazık ki...
Bu arada hastalığa rağmen Deniz'cik yürümeye başladı:) Şu sıralar en büyük keyfimiz tüm evi paytak paytak dolaşmak...

Tuesday, November 08, 2005

Deniz'im Hasta Oldu


Son 1 haftadır tüm günümü minik Deniz’cim ile geçiriyorum..Geçen hafta Salı sabahı Çocuk Acil servisinde başlayan maceramız Zatürre Başlangıcı teşhisi ile sonuçlandı.. Yüksek ateş, öksürük, kusma...gece boyu devam etti..Hayatımda kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim..Yavruşum o kadar halsiz kalmıştıki gözlerini bile yarım açabiliyordu..Neyseki ateşi 40’ı geçmedi..Bugün son doz antibiyotiğini aldı..Perşembe günü kontrolüne gidecek..Moralim halen düzelmedi...Annelik demek sürekli suçluluk duymak demek benim için şu sıralar...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...