Sunday, September 28, 2008

Pino'nun Ağaç Evi

Tüm bayram tatilini grip olmuş bir şekilde yatakta geçirdim. Bu sabah kalktığımda yaptığım ilk şey yarım kalmış bu deseni boyamak oldu. Gazete kağıdından ağacımı keserken Arda ve Deniz tam olarak sevinçten çıldırdılar. Çünkü onlara da kağıt makasları ile birlikte bir tomar gazete kağıdı verdim. Kendilerinden geçerek değişik desenler kestiler.. Şu günlerde en çok sevdikleri şey çalışma odama türlü bahanelerle sızıp beni izlemek. Umarım ileride onlar da sanatın bir dalı ile ilgilenirler...
Herkese kocaman sevgiler..
Kış uykuma geri döneyim ben:)

Thursday, September 25, 2008

Büyümek

Artık aynaya baktığımda ben eski ben değilim.. Turuncu saçlarım, peşine düştüğüm hayallerim yok artık.. Şu an bu durum mutluluk veriyor bana.. Her şeye sünger çekmek, yeni bir hayata başlamak istiyorum..

Thursday, September 18, 2008

Blue Footed Pino

Bir kuş olsaydım eğer mavi ayaklı sümsük kuşu (blue footed booby) olurdum herhalde:) Galapagos Adalarında diğer mavi ayaklı arkadaşlarımla mutlu mesut yaşardım...

Monday, September 15, 2008

Kapak Kızı Oldum:)

Tam 1 ay boyunca kitapçılarda, marketlerde, büfelerde sizlere bakıyor olacağım:) Eylül ayında doğan ben için muhteşem bir hediye oldu Bilim Çocuk'un Eylül sayına kapak olmak:))) 
Üstelik dergi içindeki kartları da ben çizdimmm:)) Onları ise daha sonra yayınlarım..
Kucak dolusu sevgilerrrrrr:)))

Thursday, September 11, 2008

İyi ki doğdun Canım Arda'm :)

Canım kuzucuk oğlum.. Seni çoook seviyorum.. İyi doğdunnnn.. İyi ki benim oldun.... 

Friday, September 05, 2008

Kesintisiz Hayali Hizmet Başladı!!!


İşte her gün türlü asansör maceraları yaşadığımız 20. kat manzaramız:) Eskiden yükseklik korkum vardı ama sağolsun işyerim sayesinde korku morku kalmadı:) 
Hatta gördüğünüz gibi uçuşa bile geçtim.. Baktım artık ilham perim uğramıyor, ben de kendim peri olmaya karar verdim:) Üretme sıkıntınız varsa beni arayın, uçup gelirim yanınıza hemennnn:)) 
Bu arada Abim'in oylaması da son 10 güne girdi. Yıldızlara tıklarsanız eğer beni çoook mutlu edersiniz:) 
Herkese sevgilerimle..
İlham Perisi Pino
24 saat kesintisiz hayali hizmet:)

Tuesday, September 02, 2008

Mutluluk Penceresi...

Gözlerimi kapatıyorum. "Gerçekten mutlu muyum?" diye soruyorum kendi kendime. Bir film şeridi gibi geçiyor görüntüler gözlerimin önünden.. Nedir ki mutluluk diye düşünüyorum.
Sonra aklıma Deniz ve Arda geliyor. Yüzümde bir gülümseme beliriyor. En büyük mutluluk onların mutlu ve sağlıklı olması tabi ki..
Peki "sonra" diyorum.. Mutlu muyum ben?
Yine gözlerimi kapatıyorum. Kendim gibi yaşayabildiğimden dolayı şanslı olduğumu hissediyorum. İçimden geleni yapabiliyorum. Hayal alemimi işe taşıyabiliyorum. Beş dakikaya milyonlarca düş sığdırabiliyorum. (En çok Zuu'cuğum zorlanıyor takip etmekte:)) Birbirinden değerli dostlarımla tüm sıkıntılarımı paylaşabiliyorum. Onlar hayatımda olduğu için kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum.
Bugün Tuğba'cığımla konuştuk bu konuyu. Önemli olanın ne kariyer ne para ne de başka birşey olduğuna, asıl mutluluğun ise yaşanılan anın keyfini çıkartmak olduğuna karar verdik:) Tabi ki sonrasında ikili olarak üzerinde çalıştığımız projelerin hayallerini kurduk. Kızlarla birlikte hazırladığımız ölmeden önce yapmamız gereken 100 şeyin 145. maddesini ekledik:)))
Öğlen Bengi'ciğim geldi işyerine. Yine birsürü hayal kurulup, plan yapıldı. Birlikte seramik çalışacağız mesela:))) Hem de bizim evin dibindeki bir atölyede.
Onu uğurlayıp akşamında Gamze'mizi de alıp Flamenko Dans Topluluğuna katılmak için bir dans kursuna görüşmeye gittik. (Tabi öğlen Bengi de kandırılmaya çalışıldı dans derslerine katılması konusunda..Şimdi özel dans ayakkabılarımızı yaptırıp, çalışma eteklerimizi dikeceğiz. Topuz yapacağımız saçlarımıza takılacak gülleri ise ben çoktaaan alıp hazırlamıştım önceden:)
Yine dağıttım konuyu:)
Mutluluktan bahsediyordum değil mi:) Şimdi düşünüyorum da ben mutlu bir insanım galiba:) Mesela birazdan yan odada uyuyan iki tombul yanaklıyı uyandırmadan mıncıklayıp, beni acayip mutlu eden şu bitmeyen resmim üzerinde çalışacağım...Bu ay bitecek gibi.. Çünkü akşam çalışmalarımı daha düzenli yapabiliyorum artık..
Hem Eylül ayı da geldiiiii. En sevdiğim ay!! Tüm hayallerimin, projelerimin başlangıç noktası.. Kimi insana göre hüznün ayıdır Eylül, oysa benim içim içime sığamaz. Tam bir yenilenme, arınma süreci. Yani bu bile bana bir mutluluk nedeni:)) (Ve birazdan demleyip çalışırken içeceğim çay bile:))
Hadi siz de kapatın gözlerinizi ve düşünün. Mutlu musunuz gerçekten??
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...